1- Hamile kalmak isteyen bir kadın, regl döngüsüne hakim olmalıdır. Bu bilgileri bir takvim üzerinde belirleyerek, yumurtlama dönemini ve dolayısı ile en doğurgan olduğu süreçleri takip edebilirsiniz.
2- Söz konusu hamile kalmak olduğunda, çok zayıf olmak da çok iri olmak kadar sakıncalıdır. Kilolu kadınların normal kilolu olanlara göre hamile kalma şansı yarı yarıya düşerken, zayıf kadınlarda oran dörtte birdir. Vücutta aşırı yağ depolanması ovulasyonu etkileyen östrojen hormonunun aşırı üretimine sebep olur. Zayıflık ise düzensiz adet döngüsüne ve yumurtlamanın tamamen durmasına sebep olabilir.
3- Günün çoğu zamanı aktif olmak, kadının vücudunu hamilelik ve doğum için hazırlayabilir. Ama çok fazla ve yorucu egzersiz de ovulasyonu olumsuz etkileyebilir.
4- Günün çoğu zamanı aktif olmak, kadının vücudunu hamilelik ve doğum için hazırlayabilir. Ama çok fazla ve yorucu egzersiz de ovulasyonu olumsuz etkileyebilir.
5- Bir kadın yaş aldıkça, yumurtalarındaki miktar ve kalite değişikliği yüzünden, hamile kalması zorlaşacaktır. 30'lu yaşlarından itibaren kadınların doğurganlığı kademeli olarak düşmeye başlar, 37'den sonra bu düşüş keskinleşir ve 40'dan sonra daha da azalır. Bu düşüşler hamile kalmayı zorlaştırır.
6- Sigara, kadınlarda da erkeklerde de doğurganlık problemleri yaratır. Sigaradaki kimyasallar, nikotin ve karbon monoksit gibi, kadınların yumurtalarının ve erkeklerin spermlerinin kalitesini düşürür. Pasif içicilikten korunmak da önemlidir. En sağlıklı ve güvenli yol hamile kalmaya karar verildiği an alkol tüketimini durdurmaktır. Hamile kalındıktan sonra da güvenli alkol sınırı diye bir şey yoktur.
7- Bir kadın 35 yaş ve üstündeyken 6 haftadır düzenli olarak cinsel birleşme yaşanıyor ve çocuk yapmaya çalışılıyor ama bu gerçekleşmiyorsa, yardım istemenin zamanı gelmiş demektir. 35 yaş altındaki kadınlar ve partnerleri için deneme süreci bir seneye dek uzayabilir ama ardından mutlaka bir uzmana başvurulmalıdır.